MAKROBİYOTİK DİYET

MAKROBİYOTİK DİYET

Dr. Richard Mackarness tarafından ortaya konan bir diyettir. Bu görüşe göre insan, sekiz bin yıl önce tarımın başlamasıyla kilo almaya başlamıştır.  Dört milyon yıl önce, insan yaşamak için avlanır ve et yiyerek yaşardı. Bu nedenle, ete dayalı metabolizmamızın bitkiye dayalı hale gelmesiyle zorlukların başladığı ve kilo sorunun ortaya çıktığı iddia edilir.  Bu diyete göre günde 60 gramdan fazla karbonhidrat yenmemeli, yüksek oranda protein ve yağ yenmeli ve protein-yağ oranı 3/1 olmalıdır. Bir hafta aç kalmak veya oruç tutmak da bu diyetin bir parçasıdır. Görüldüğü gibi sağlığa  zararlı doymuş yağları içeren bu diyet faydalı olamaz. Bu diyetle daha sonra anlatacağımız AVCI-TOPLAYICI DİYETİ farklıdır. 

Makrobiyotik Diyet

Makrobiyotik diyet eski ‘’Doğu’’  kültürünün ‘’yin’’ (iyi) ve ‘’yang’’ (kötü) teorisinin  gıdalara uyarlanmasına dayalı bir diyettir. Gıdalar iyi ve kötü gıdalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Diyet kahverengi pirinç, tam tahıllar ve sebze yemeye dayalı vejeteryan bir diyettir.  Gıdaların  odun ateşinde pişirilmesini, elektrik ve mikrodalga fırın kullanımını yasaklar.

Bu diyetin esasları  ve yaşam felsefesi şunlardır:

• Günde 2-3 öğün yemek yenir
• Her ağız dolusu gıda ortalama 50 kez çiğnenir
• Yatmadan önceki 3 saat hiçbir şey yenmez
• Ilık ve soğuk suyla duş alınır
• Kozmetikler ve evde kullanılanlar doğal malzemeden olmalıdır
• Sadece pamuk giysiler giyilir, metal mücevher takılmaz
• Günlük yaşantınız mümkün olduğu kadar ev veya bina dışında geçirilir ve en az 30 dakika yürünülür
• Eve yeşil  yapraklı bitkiler konur
• Mümkün olduğu kadar pencereler açık tutulur ve taze hava içeri girer
• Yemekler odun ateşinde pişer ve sadece çelik tencere veya seramik-toprak kaplar kullanılır
• Televizyon ve bilgisayar mümkün olduğunca az kullanılır
• Yang, yani kötü olan gıdalar et, balık, tavuk, yumurta ve sert peynir, deniz tuzu, deniz sebzeleri, tam tahıl ve bakliyattır
• Ying, yani faydalı gıdalar sebze ve meyvelerdir.
• Bu diyetin % 50’sini tahıllar, %20’sini sebzeler, % 10’nunu bakliyatlar oluşturur. Et, tavuk, yumurta, süt, rafine gıdalar, konserveler, kahve, şeker, alkol ve çikolatanın yenmesi yasaktır.

Bu diyette gördüğünüz gibi et, süt, yumurta gibi sağlığa faydalı protein, vitamin ve mineral kaynakları yoktur. Bu diyetle beslenen bir kişide C vitamini, A vitamini, protein, kalsiyum, demir, folat ve B12 vitamini eksiklği olacağı kesindir.  Bu kadar sağlığa zararlı bir diyet ancak hastalık  ve zafiyet oluşturmaktan başka bir  işe  yaramaz.

Bu diyetin iyi yönü doğal gıdalarla beslenmeyi teşvik etmesi, yürüyüşe önem vermesi, temiz hava alınmasını önermesi ve yatmadan önce veya akşam yemek yenmemesini önermesidir.

Bir Diyetin Sağlıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır?

• Eğer bir diyet, makrobiyotik diyette olduğu gibi,  gıdaları kötü gıdalar ve iyi gıdalar diye ikiye ayırıyorsa  o diyet kötüdür veya sağlığa zararlıdır.
• Bir diyet sadece bir gıdanın yenmesine dayalı ise sağlıksızdır. Örneğin greyfurt diyeti, karpuz diyeti , soda diyeti gibi. Bu diyetler vitamin ve mineral eksikliği yaparak hastalık yaparlar.
• Bir diyet mucize diyet, 10 günde zayıflatan diyet gibi isimlerle sunuluyorsa yine zararlıdır. Hiçbir sağlıklı diyet  mucize olamaz ve 10 günde zayıflatmaz. Önemli olan uzun sürede ve yavaş zayıflamaktır.
• Bir diyeti öneren kişi  diyetle birlikte kendi şirketinin bazı gıdalarını size satmayı planlıyorsa o diyet  sağlıklı bir diyet değildir. Arkasında ticari kaygılar vardır.
• Sağlıklı bir diyette  kişiye özgü  bir diyet günlük kalori ihtiyacınıza göre belirlenir ve farklı gıdalarla dengeli ve sağlıklı beslenmeniz  sağlanır. Bu ise ancak  doktorunuz (endokrinoloji ve metabolizma uzmanı) ve diyetisyeniniz tarafından size önerilir.