BESLENME
BESLENME
PROF DR METİN ÖZATA
Sağlıklı beslenme bizi birçok hastalıktan korur. Sağlıklı beslenme için Prof Dr Metin Özata nın METABOLIZMA DİYETİ kitabını okuyunuz
Posa veya lif, bağırsaklarda sindirimi zor olan karbonhidratlardır. Bitkisel besinler başta olmak üzere bir çok yiyecek kitle sağlayan, besinlerin mide ve bağırsaktan geçişini kolaylaştıran lifler içerir. Lifli yiyeceklerin tüketilmesi sağlığa birçok açıdan faydalıdır. Lifli besin tüketiminin kabızlığı önlediği, kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağladığı, kan yağlarının azalttığı ve bazı kanser türlerinin önlenmesinde yararlı olduğu saptanmıştır. Bunun için beyaz ekmek yerine kepekli ekmeği, meyve suları yerine kabuklarıyla birlikte doğal meyveleri yemeli, sebzeleri mümkün olduğunca kabuklarıyla pişirmeli ve öğünlere sebze eklemeli, salatalara keten tohumu serpiştirilmeli, çorbalara arpa ve buğday konmalıdır. Diyetle alınan posa miktarı artırıldıkça koroner kalp hastalığı ve buna bağlı ölüm oranında azalma olduğu saptanmıştır. Posa alımında her 10 gramlık artış, koroner kalp hastalığında %14 oranında bir azalma ve kalp krizinden ölümde %27’lik bir azalma meydana getirmiştir. Posalı beslenme, kandaki bir iltihap göstergesi olan CRP düzeylerini azaltarak faydalı olmaktadır. Kanda CRP proteini artınca kalp hastalığına yakalanma riski artmaktadır.
Posa, tam buğday taneleri ve bunlardan saflaştırılmaksızın yapılmış tahıl ürünleri, kuru baklagiller, sebze ve meyvelerde bol bulunan bir maddedir.
Besinlerdeki posa
·çözünür posa veya diğer adıyla suda eriyen lif ·çözünmez posa veya diğer adıyla suda erimeyen lif olmak üzere ikiye ayrılır. Çözünür posa, kan yağlarını ve yemek sonrası kanda artan şeker düzeyini azaltır. Çözünmez posa, esas olarak bağırsaklarda hacim oluşturur, dışkı hacmini artırır ve bağırsaktan geçiş zamanını düzenler. Posalı besinlerle beslenmek kalın bağırsak ve rektum kanserini önler. Yulaf unu ve kuru baklagillerde bulunan çözünür posanın kanımızdaki kötü kolesterol denen LDL kolesterolünü düşürücü etkisi olduğu, fakat HDL kolesterol denen iyi kolesterolü artırmadığı saptanmıştır.
Diyetteki posayı artırmak için ne yapmalı?
·Öğütülmemiş tahıldan yapılan gevrek ve ekmekleri tercih edin. ·Sebzeleri pişirmeden ya da buharda sadece yumuşayıncaya kadar pişirerek yiyin. ·Meyve ve sebzeleri kabuklarını soymadan yiyin; bu yiyeceklerin kabukları liften zengindir. Yapılan araştırmalar meyvelerin kabukları ve çekirdeklerinin etli kısımlarından daha fazla antioksidan özelliğe sahip olduğunu göstermiştir. Çorbaya ve salataya arpa veya fasulye ilave ederek posa oranını artırın. Salatalara keten tohumu ilave ederek hem posayı artırın hem omega 3 alımını artırın. ·Öğünler arasında bir şeyler yemek istediğinizde, meyve, sebze ya da kuru meyveleri (kuru üzüm ya da kuru incir gibi) veya badem ve cevizi tercih edin.Badem ve cevizde lif oranı yüksektir. ·Beyaz pirinç pilavı yerine bulgur pilavını daha sık yiyin. ·Kahvaltılarda yulaf veya buğday ezmesi yiyin.
Izgara Et Yerken Birlikte Patates Kızartması Değil Sebze Yiyiniz
Ülkemizde lokantaların çoğunda ızgara et istediğinizde çoğunlukla yanında patates püresi, patates kızartması veya beyaz pirinç pilavı ile birlikte sunulur. Halbuki ızgara etin yanında bulgur pilavı, haşlanmış brokoli, karnabahar, bezelye, domates veya marul olması daha sağlıklıdır. Lokantaya gittiğinizde ızgara etin bu şekilde getirilmesini istemeniz sizin daha sağlıklı beslenmenizi sağlar.
Reaktif hipoglisemi dediğimiz yemek sonrası oluşan kan şekeri düşmeleri sizde yorgunluk, sinirlilik, tatlı isteği , enerji tükenmesi ve şişmanlama yapabilir. Bu olayın temelinde genellkle insülin direnci vardır. İnsülin direnci GI diyeti yapmakla ve bazı ilaçların tedavisiyle düzelebilir. Ancak bazı hastalarda tüm diyet önlemlerine rağmen ve ilaçlara rağmen şeker ataklarında azalma olmamakta ve kişiler kilo almaya devam etmektedir. Bu kişilerde yeni geliştirilen mikroarray/genarray teknolojisiyle gıda allerjisi olup olmadığı araştırılarak eliminasyon diyeti yapmak faydalı olabilmektedir. Bu test için sadece damardan alınan az bir kan ile gen analizi yapılmakta ve vücuduzda zararlı etkiler oluşturan gıdalar saptanabilmektedir. Bu testle 200 den fazla gıdaya ait IgG kanda saptanarak o gıdanın allerjik olup olmadığı saptanabilmektedir. Ülkemizdede bu test yapılabilmektedir. Allerjik özelliği olan gıdalar 2-4 hafta yemeklerden uzaklaştırılarak bu zararlı etkilerden kurtulunabilir. Bu test ayrıca gıdaya bağlı allejisi olanlarda, bağırsak hastalığı olanlarda, artritlerde, depresyonda da faydalı olabilmektedir.
Depresyona sık giriyor, kilo alıyorsanız ve veremiyorsanız şeker düşüklüğü ve gıda allerjiniz olabilir. Bu iki durumun araştırılmasında fayda vardır.
yemek sonrası oluşan kan şekeri düşmelerine tıp dilinde reaktif hipoglisemi
denir ve bu kişilerde şu belirtiler ortaya çıkar: · Yemek yedikçe acıkmak · Sabah kalkmada zorluk · Halsizlik, bitkinlik, enerji tükenmesi · Üşüme · Psikolojik durumda değişiklik · Uyuduktan birkaç saat sonra uyanmak ve uyuyamak · Tatlı sevmek ve tatlıları tercih etmek · Kolay karar verememe · Sabah kahve içmeden uyanamama ve kahve düşkünlüğü · Unutkanlık ve zor konsantre olma · Sinirlilik, çabuk kızma ve öfkelenme · Baş ağrısı, migren ataklarının artması · Ellerde titreme · Bulantı · Görmede bulanıklık veya çift görme · Soğuk terleme · Çarpıntı, kalp atımlarını hissetme · El ve ayakta çözülme, iç titremesi ve kas ağrıları · Baş dönmesi · Soluk ve terli bir görünüm · Ani başlayan bir yorgunluk hissi · Şiddetli yorgunluk · İç ezilmesi ve yeme isteği · İsteksizlik · Anksiyete, depresyon ve kontrolü kaybetme · Allerjiler (astım, saman nezlesi ve ciltte alerjik bulgu eğilimi) · Bazı şeylerden korkma (fobi) · Geceleri uykusuzluk · Şekerli gıdalara saldırma · Unutkanlık · Sebepsiz yere ağlama · Şiddetli kan şekeri düşmelerinde bayılma · Stresle başa çıkamama · Karında şişkinlik, gaz · Akşam saat 19.00 dan sonra kendini iyi hissetmek · Gece terleme, terlemede artma · Depresyona sık girme · Panik atak olması · Cinsel istek azlığı · Öğleden sonra birden şeker ve kahve isteği · Günde 3 fincandan fazla kahve veya kola içmek · Yemek gecikince kendini kötü hissetmek · Sinirli olunca bir şeyler yemek · Yemek yiyince kendini iyi hissetmek · Gündüz uyku basması, uyku isteği · Işık ve sese hassasiyet · Kas ağrıları
Geceleri uykuda kan şekeri düşüyorsa şu belirtiler görülebilir:
· Huzursuz bir şekilde uyanmak · Pijama, gecelik ve yastık kılıflarının terden ıslanması · Hızlı kalp çarpıntısı ile uyanma · Huzursuzluk ve uykuya dalamama · Sabah baş ağrısı ile uyanma · Unutkanlık · Üşüme ve ellerde soğukluk · Bazen karın ağrısı ve kilo alamama da olabilir · Sersem bir şekilde uyanma veya sabah uyanmada zorluk
Yapılacak iş bir endokrinoloji uzmanına başvurarak hormon kontrolü yaptırmaktır. Ayrıca GI diyeti yapmaktır. Glisemik İndekse uygun beslenme yani GI diyeti sıkıntılarıza çare olur. Ayrıca doktorunuz size bazı ilaçlar verecektir. Ancak Kahve siyah çay ve yeşil çay içmeyiniz.. Şikayetleriniz geçmiyorsa mikroarray /genarray gıda allerji testi yaptırabilirsiniz.

|